Aydın Valiliği bünyesinde hazırlanan 'çılgın proje' ile
Milet antik kenti ve Bafa Gölü kanallarla Ege Denizi'ne bağlanacak.
Muğla ve Aydın illeri sınırında bulunan Bafa Gölü'nde, Aydın
Valiliği, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Didim Kültür Mirası Koruma Derneği ve
Didim Turizm Altyapı Hizmet Birliği'nin ortaklaşa yürüteceği proje için Aydın
İl Özel İdaresi tarafından 12 milyon lira ödenek ayrıldığı belirtildi. Bafa
Gölü, M.S 3. yüzyıla kadar Latmos Körfezi olarak bilinen Ege Denizi'nin bir
parçasıydı. Büyük Menderes'in taşıdığı alüvyonlarla kapanarak denizle bağı
kesilen göl ve çevresi zengin ekosistemi nedeniyle 1994 yılında 'Tabiat Parkı'
ilan edilerek koruma altına alınmıştı.
____________________________________________________________
Denizden Bafa'ya teknelerle ulaşılacak
Didim Turizm Altyapı Hizmet Birliği Başkanı (DİTAB) Salih
Bankoğlu, projenin ilk aşamasında, Ege Denizi ile Milet Antik Kenti'ni, ikinci
aşamada ise Milet Antik Kenti ile Bafa Gölü'nü kanallarla birbirine bağlamayı
amaçladıklarını belirterek, "Bölgede eski çağlardan kalma kanallarda 2.5
metre derinliğe ulaşan 20 metre genişliğinde müsait zemin var. Yapılacak olan
çalışma ile denizden Bafa'ya kadar teknelerle ulaşım sağlanarak eski çağlarda
deniz üzerinden kullanılan Kutsal Yol tekrar hayata geçirilecek" diye
konuştu.
____________________________________________________________
'Dünya Delta Birliği'ne üye olmamız lazım'
Didim Kültür Mirası Koruma Derneği Başkanı Mustafa Şentürk
ise projenin Türkiye'yi dünyada yükselen trend olan 'kanal ve delta turizmine'
dahil edeceğini öne sürerek, "Ege Denizi ile Bafa'yı birleştirdiğimiz
zaman tekne turları ile kültür, doğa ve din turizminin aynı anda izlenmesini
sağlayacağız. Bölgenin ve ülkemizin turizm anlamında büyük kazanımları olacak.
Projenin geliştirilmesi için ülke olarak Dünya Delta Birliğine üye olmamız
lazım" dedi.
____________________________________________________________
'Göllerin doğal yapısına müdahale edilmemeli'
Bafa'nın da aralarında bulunduğu göllerde 30 yıldır bilimsel
çalışmalar yürüten Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Eğirdir Su Ürünleri
Fakültesi Öğr. Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici, göllerin doğal yapılarına müdahale
edilmemesi gerektiğinin altını çizerek Bafa Gölü'nün dünya mirası olduğunu ve
korunması gerektiğini dile getirdi. Günümüz teknolojisiyle alabildiğine geniş
kanallar açıp içini suyla doldurarak doğanın üç bin yılda oluşturduğu Bafa
Gölü'nün, üç haftada eskiden olduğu gibi Latmos Körfezi'ne
dönüştürülebileceğini söyleyen Kesici, "fakat Bafa Gölü geri getirmek
istersek bir 2-3 bin yıl beklememiz gerekir" diye konuştu.
____________________________________________________________
'Bafa sevgilisine kavuşur ama ölür'
"Bafa sevgilisi Ege ye kavuşacak mı?" sloganıyla
duyurulan projenin uygulanabilirliği açısından Almanya'nın Hamburg kentindeki
Elbe Tüneli ve Weser Nehri Kanal örneklerinin verildiğini anımsatan Kesici,
"Bu kanallar göle açılmamakta, kanallar yerleşim alanlarına ulaşmakta.
Örneğin bir zaman dile getirilen Kayseri'ye denizden ulaşma gibi. Bafa Gölü
tıpkı insan gibi doğal bir oluşum ve doğanın ürünüdür. Bafa’yı Ege’ye
ulaştırmakla, gölün vücudundan oyuk açarak içini boşalmış olursunuz. Bafa
Ege'ye ulaştığında ‘sevgilisine’ kavuşur fakat ölmüş olur" görüşünü
savundu.
Göl, su birikintisine dönüşür
Bafa Gölü'nün antik dönemden günümüze ulaşan bir doğa
oluşumu olduğunu anımsatan Kesici, "Oluşturulacak rekreasyon alanlarıyla
gölün su yapısını bozarak ve kirlilik yükünü daha da artacaktır. Tarım alanları
olumsuz yönde etkilenecektir. Kanalların korunması başlı başına bir sorun
olacak, DSİ'nin önemli yatırımlarla yaptığı şişme savak devre dışı kalacak ve
deniz suyunun etkisi gölün ekolojisini tamamen değiştirecek, göl su
birikintisine dönüşecektir" dedi.
Bafa'nın kanala değil, temizlenmeye ihtiyacı var
Son 50 yılda atık deposuna dönüştürülen Bafa Gölü'nün
radikal önlemlerle acilen kurtarılması gerektiğinin altını çizen Kesici,
"öncelikle para mı, yoksa doğal yaşamın sürekliliğimi ona kar
verilmelidir. Kanal projeleri gibi 'gölden nasıl daha çok para kazanabiliriz'
yöntemleriyle gölün kirlilik ve yok olma riskini artıran çalışmalardan uzak
durmalıyız. Çünkü bu kanal projeleriyle altın yumurtlayan tavuğu kesmiş
olursunuz. Bafa'da yapılması gereken kanal projesi değil, gölün su kalitesini
kirlilik unsurlarını oluşturan atıkların temizlenmesidir" görüşünü dile
getirdi.
Masa başında üretilen proje gölü yok eder
Ekolojik kayıplar içeren ve bilimsel gerçeğe uymayan kanal
projesinin, Bafa Gölü'nü kurtarma müjdesi gibi sunulmasını da eleştiren Kesici,
'masa başında üretilen bir mühendislik projesi' olarak tanımladığı girişimin
yalnızca turizm sektörünün iştahını kabarttığını ileri sürerek, "bu proje
Bafa Gölünü kurtarmaz, yok eder" dedi.
Haber: Yusuf Yavuz
Kaynak: soL Portal
____________________________________________________________