Zor zanaattir Su Ürünleri Mühendisliği. İn cin top oynar
bizim çalıştığımız yerlerde. Köpeklerle konuşur, kedilerle dost oluruz.
Balıklarla dertleşiriz. Evlenip, çor çocuk sahibi olup, şehirde 5 katlı bir
apartman dairesinde, pembe panjurlu bir evimiz olmaz bizim. Haritada kimsenin
yerini bilmediği, gün yüzü görmemiş vadilerde, turizm simsarlarının daha
haberinin olmadığı cennet koylardadır evlerimiz. Tek katlı barakalarda, en
güzel olanı yıkık dökük lojmanlarda yaşar gideriz biz.
Namımızdır mühendis, ama şanımız yürümez. Asgari ücretle başlarız bazen;
bazen de aldığımız maaşı aylarca görmeyiz. Maaşımızı harcayacak bakkal bile
bulamayız bazen.
Bazılarımızın çocukları da vardır. Bilirler onların anne – babaları
olduğumuzu. Ama izi göremezler. Eve döndüğümüzde hep uykudadırlar onlar. Bazen
Pazar günü gelir, izin bekleriz biz. Ama o gün mutlaka önemli bir iş çıkar.
Bırakamayız balıklarımızı biz.
Bir
türlü yaptığımız iş ederini bulmaz. İşçi ile patron arasında kalırız çoğu
zaman. Kimi zaman taciz ediliriz. Fiziki ya da sözlü. Ne işçi beğenir
yaptığımız işi, ne patrona yaranabiliriz.
Zaten
okulda da hocalar der dururdu: “Bu çocuk adam olmaz.” diye. Hocalar da
beğenmezdi yani bizi. Zurnanın zırt dediği yerde, en düşük puanlı mühendislik
dalında okuyoruz biz.
Zam
nedir bilmeyiz biz. 5 ay maaş alamadan yaşadığımız için, maaş aldığımıza
şükrederiz. Sosyal yaşantı nedir bilmeyiz biz. Telefon çekmez bizim oralarda.
Hayat bizim için paylaşınca güzel değildir.
İnşaat
mühendisiyizdir biz. İşletmenin tüm yapısını biliriz. Veterinerizdir biz.
Balık hastalıklarını biliriz. Gıda Mühendisiyizdir biz. En değerli gıdayı
üretiriz. Ziraat Mühendisiyizdir biz. Üreticiyiz zaten en başta. Biyologuzdur
biz. Balık biyolojisini de biliriz. İşletmeciyizdir biz. 10 personeli
yönetiriz. Motordan da anlarız, balıktan da. Betondan da anlarız biz, havuzdan
da. Ama asla iyi bir Su Ürünleri Mühendisi olamayız biz. Beğendiremeyiz
kendimizi.
Su
Ürünleri Mühendisiyiz biz. Göletlerde, derelerde, zalim denizlerde çalışırız
biz. Hep nemlidir kuluçkahaneler. Hep ıslaktır ayaklarımız.
Su
Ürünleri Mühendisiyiz biz. Hipermarkette raftan alıp yersiniz o balığı. Ama
bizi bilmezsiniz siz hiç. Aslında biz hep oradayızdır.
Su
Ürünleri Mühendisiyiz biz. Değerliyiz. Siz bilmeseniz de…
Eray Erman’ın anısına… (Foto: Eray Erman ve arkada suya düştüğü tekne)
Saygılarımla.
Cem Kadeş Su
Ürünleri Mühendisi
(Cem Kadeş'in 20 Mayıs 2012 tarihli yazsından alıntıdır)