(Ctrl + F tuşlayarak açılan pencereye aradığınız kelimeyi yazarak bulabilirsiniz)
paddle: çarklı, kanatlı
palaeozoic: paleozoik
paling: saz
paling: parmaklık
parameter: parametre, değişken
partition: bölme, perde
partner bonus fund: ortak kâr fonu
pass: geçiş, geçit, boğaz
pasture area: mera alanı
patrol: korumak, gözlemek, savunmak
peak: zirve, doruk, en yüksek
pebble: çakıltaşı, necef
pellet (feed): yem
pen: ağıl
pending: sırasında
peninsula: yarımada
perennial: sürekli
perimeter: çevre
permanent water area: sürekli su alanı
permanent: sabit
permeability: geçirgenlik
persons met: görüşülen kişier
pertain: ait olmak
pertinent: uygun, yerinde
pest: başbelası
pesticide: pestisit, böcek kimyasalı
petersen grab: petersen grab (göl dibindeki yumuşak
tabakadan örnek almaya yarayan alet)
phase: evre
photocell: fotosel
photometer: fotometre, ışıkölçer
phyto-zooplankton: fito zooplankton
pigment: boya maddesi, pigment
pike: turna balığı
pikeperch: sudak
pillar: direk
pine: çam
pintail: kılkuyruk ördeği
piscicide: pisisit
pivot: mihver, eksen
planning department: planlama şubesi
plant: fabrika
plate: levha, saç, plak
pleistocene: pleyistosen
plinth: kaide, sütun kaidesi
plover: yağmurkuşu
poaching: izinsiz avlanma
pochard: elmabaş
pole: sırık
polisaline: polisalin
pollution from agriculture: tarımsal kaynaklı kirlenme
pondweed: su otu
pontoon: duba, ponton
poplar: kavak
positioning: ayarlama
posture area: mera
potable water: içme suyu
poultry: topluluk?
prawn: büyük karides
prawn: büyük karides
pre-fattening: önsemirtme
precipitation: çöküntü, çökelti, tortu, yağış
precipitous: sarp, dik
precision: dikkat, sıhhat
predator: yırtıcı hayvan
preliminary consideration: ön değerlendirme
preliminary finding: ön bulgu
preliminary information: genel bilgi ?
premium: prim, değer payı
prevalent: hüküm süren, geçerli; genel
prey: av
primary production: primer
private enterprise: özel girişim, özel girişimci
private housing özel mesken
privately owned: özel mülkiyete ait
probe: sonda, sondaj (yapmak), inceleme(k)
processing plant: işleme fabrikası
processing: işleme
processing: işle(n)me
production: ürün
productive activity: üretim faaliyeti
progression: ilerleme
project team: proje ekibi
project: tasarlamak, planını çizmek
prolong: uzatmak, sürdürmek
prompt teşvik etmek, neden olmak
propel: itmek, yürütmek
propeller: pervane(li)
protected area: koruma alanı
protected environment: koruma altındaki bölge, koruma alanı
protected status: koruma statüsü
protected wildlife reserve: tabiatı koruma alanı
protectionism: korumacılık
protrude to sea: denize açılmak
provision: karşılık, provizyon
provision: koşul, tedarik, sağlama
proximity: yakınlık, yakın olma
prudent: ölçülü, tedbirli
public administration: kamu idaresi
public body: devlet kuruluşu
pumping station: pompa istasyonu
purification: arıtma
purify: arıtmak
purple heron: ergûvani balıkçıl
pursuant to: e göre / uygun olarak