15 Ekim 2012 Pazartesi

Diğer...


Bu alanda İngilizce terimler Karışık bulunmaktadır. İleri tarihte düzeltilerek güncellenecektir.
(Ctrl + F tuşlayarak açılan pencereye aradığınız kelimeyi yazarak bulabilirsiniz)



extension: ek
gilthead seabream, sparus aurata: çipura
sharpsnout seabream, diplodus puntazzo: çipura?
White seabream, diplodus sargus: sarıgöz
two-banded seabream, diplodus vulgaris: karagöz
european sabass, dicentrarchus labrax: levrek
flat-head grey mullet, mugil cephalus: haskefal
thick-lipped grey mullet, chelon labrasus: kalın dudaklı kefal (mavri)
thin-lipped grey mullet, liza ramada: ince dudaklı kefal (pulatarina)
leaping grey mullet, liza saliens: sivriburun kefal
mussel: midye
blower: vantilatör
sedative: sakinleştirici, yatıştırıcı
ammonia: amonyak
anaesthetic, anesthetic: anestetik, uyuşturucu
therapeutic: tedavi edici
manual: kılavuz
quote: fiyat biçmek, fiyat vermek, belirtmek
entry: giriş, kayıt
coastal department: kıyı kesimi
compartment: bölge, alan, bölme
stamp: pul, damga, aşmak
navigable: gelişe gidişe uygun, açık (su)
inland: iç, karasal, dahili
MAAFR: TBOKB
commercial size: piyasa ebadı/büyüklüğü
molar: azıdişi
gonad: gonad, eşeylik organı
ovary: yumurtalık
belly: karın, göbek
yolk-sac: vitellüs kesesi
adsorption: yüze çekme, adsorpsiyon
adsorb: yüze çekmek
contingent: …e bağlı, tesadüfi, umulmadık, şans eseri olan
background: genel bilgiler, arkaplan
erratic: değişen, kararsız, düzensiz
gregarious: sürü/topluluk halinde (yaşayan), sokulgan
fish barrier for fry: tangab
vertex: zirve, doruk, tepe, başucu
converge: bir noktada birleşmek
exploit: işletmek, yararlanmak
whirlpool: girdap, burgaç
efficacy: yarar, etki
shoal: sığ yer, balık sürüsü
netting: örme işi, ağ örme, ağ
float: şamandıra, yüzertop, ağ mantarı, olta mantarı
pull net: çekme ağı?
çekmek: çekmek, sürüklemek
sack: çuval, torba
terminal: kutup, uç
skimming net: yüzey ağı ?
knot: düğüm
knot net: düğümlü ağ
strainer: süzgeç
bail: çıkarmak, boşaltmak, tahliye etmek, kefalet
scoop net: kepçe ağı
tub: leğen, küçük fıçı
brook: çay, nehir, ırmak
debouch: açılmak (denize vb)
eligible: uygun, seçilebilir, haklı
refraction: kırılma
spot: benek/lekelenmek, yerleştirmek, bulmak, belirlemek
school: balık sürüsü
haul: (balık ağını) çekme(k), sürüklemek, taşımak, ağdan çıkan balık miktarı
abrasion: aşınma, yıpranma
hemorrhage, haemorrhage: kanama
upwelling: akış, sürüklenme
fush: sürü
pivot: eksen, geçiş
bunt: balık ağı, ağ
buoyancy: batmama, özgül ağırlık
sturdiness: sağlamlık
rowing boat: kayık, sandal
adherent: yapışık
scrape: kazımak, kazıyarak çıkarmak, temizlemek
deionize: iyonları gidermek
distill: damıtmak
calibrate: ayarlamak
elongate: uzatmak
ramify: kollara ayrılmak, dallanmak
melanophore: melanofor
snout: hayvan burnu
caudal: kuyruklu, kuyruk+, kuyruk gibi
fin: yüzgeç
duct: boru, su yolu, kanal, damar
ventral: karna ait, karın+
pelvic: leğen+
fusiform: iğbiçim, iğsi
dorsal: sırta ait, sırt+
opercular: solungaç kapağına ait
vertebrae: omurlar
pectoral: göğüs+
ray: balık kanadı kılçığı
compress: sıkıştırmak, yoğunlaştırmak
compressed: basık
bossy, (bosy?): kabartmalı, kabarık
cephalic: başa ait, baş+
band: şerit
pyloric: pilorik, pilora ait
caecum: (çoğul caeca) kese, çekum
pedunculus: sap, pedunkulus
trunk: gövde
maxillary: çene kemiğine ait
prophylactic, prophilactic: (hastalıktan) koruyucu, profilaktik
therapeutic: tedaviye ait, tedavi edicci
swirl: girdap, girdap oluşturarak dönmek
sluggish: uyuşukk
swimbladder: hava keseciği
operculum: solungaç kapağı, operkül
gill: solungaç
inflate: şiş(ir)mek
dedicated: özel
dip: daldırmak, batırmak
lethargic: uyuşuk
melanism: renk maddesinin fazlalığı
enucleation: nüvesinin alma, izah, aydınlatma, aydınlanma
exophthalmic: egzoftalmik
sterilizer sterilizatör; buğuhane
spoon kaşık; kaşık şeklinde balık yemi; zoka
salinometer tuzluluk derecesi ölçücüsü; tuzlu su areometresi; tuz terazisi
oxymeter oksijen ölçer(?)
Artemia
enrichment
hypochlorite solution
formol formol (?)
homogenate
cod mezgitgiller; morina balığı
hake barlam; barlam balığı
fillet fileto; dilim; küçük baş sargısı; file; zıh; aerodinamik kuşak; (balık) kılçığı çıkarıp ikiye bölmek
lesion: yara, bere
nodule: yumru, bezecik, düğümcük
ascites: karın iltihabı
spleen: dalak
germ: mikrop
coccus: koküs
mobile: hareketli, mobil
bacillus: basil
myxo: mikso
ulceration: ülser(leşme)
liquefaction: sıvı haline gelme, iltihaplanma
tumefaction: kabartı, şiş, şişme, kabarma
necrosis: doku çürümesi, kangren, nekroz
necrotic: çürüyen
dermal: deriye ait, deri+
epithel: epitel
protozoa: tek hücreliler
viscera: iç organlar
septicemia, septicaemia: septisemi
monogenean: monojen, eşeysiz
digenea: dijen
trematoda: trematoda
twist: bükmek, kıvırmak
attack: saldırmak, zarar vermek
integrate: katmak (vitamin vb)
lipoid: yağlı
ataxic: ataksik
subcutaneous: deri altı
bile: safra, öd
anellid: anelid
modality: şekil, usul, tarz
karst: karst
flow course line: debi gidiş çizgisi
cumulative: eklenik
feeding system: beslenme sistemi
periphery station: çevre istasyonu
intermediary basin: ara havza
addition: katkı
branch: kol (nehir)
river mouth: mansap
downstream: mansap
isohyet: eşyağış eğrisi
mugilidae: kefal balıkları
compound diet: karma yem
moist feed: yaş yem, pasta
cyst: yumurta
leadline: kurşun yaka halatı
floater: yüzdürücü
ripple: kırışık(lık)
meandering water: menderes

___________________________________________________________ 

sızdırmaz: hermetic; impervious; leakproof; waterproof; tight
tarım ilaçları: presticides
radyoaktif izleyici: radioactive tracer
perlit (inci taşı): perlite
talaş: shavings
besleme havzası:
kirletici: contaminant
kara suları: territorial waters
sintine (gemi suyu): bilge
balast: ballast
çöp: garbage
fosseptik: septik tank
Teknik Usuller Tebliği: the Technical Prosedure Communication
açık deniz: open sea
açık deniz balıkçılığı: deap sea fishing
moloz: debris; rubble
hafriyat: excavation; excavations
deniz dibi tarama: sea bottom dredging
çevre kanunu: Law on Environment
motorlu taşıt: motor vehicle
su taşıtı: water craft
çöktürücü: precipitative; floating agent; precipitant
çöktürmek: settle
seyreltmek: dilute
kanalizasyon: canalisation; sewerage
kanalizasyon sistemi: sewerage system; service mains; system of drains
vidanjör (boşaltıcı; lağım boşaltma aracı) nightman; scavenger; sewer man
alıcı su ortamı: receiving water environment
alıcı ortam: receiving environment
kirleten: polluting agency
yağmur suyu: rain water; atmospheric water
yıkama suyu: wash water
katı atık: solid waste
kirlilik yükü: pollution load
Tehlikeli ve Zararlı Maddeler Tebliği: the Dangerous and Harmful Subtances Communication
İller Bankası: the Bank for the Provinces*
hava kirliliği: air pollution*
toprak kirlenmesi: soil pollution*
Çevre Genel Müdürlüğü: the General Directorate of Environment
mahalli çevre kurulu: local environment board
gıda sanayi: alimentary industry
maya fabrikası: yeast factory
makarna fabrikası: macaroni factory
süt ürünleri: milk products
yağlı tohum: oil seed
katı yağ: solid oil
mezbaha: slaughterhouse
entegre et tesisleri: integrated meat plants*
balık unu: fish flour
kemik unu: bone flour; bone powder
yan ürün: by-product
tarla balıkçılığı: field fishery*
içki sanayi: beverage industry
melastan alkol: molasses alcohol*
yer üstü suyu: surface water
düz cam: flatt glass; sheet glass
pencere camı: window pane; window glass
cam yünü: glass wool
taş kömürü: anthracite; hard coal*
linyit: lignite
kok: coke
havagazı: coal gas; gas
terbiye: treatment; improvement
çırçır: cotton gin
petrol rafinesi: petroleum refinery
petrol dolum tesisleri: petroleum filling plants
ağartılmış selüloz: bleached cellulose
ağartılmamış selüloz: unbelached cellulose
kırpıntı kağıt: scrap paper
parşömen kağıdı: parchment paper
dolgulu kağıt: loaded paper
klor alkali: chlorine alkali
perborat: perborate
zırnık: orpiment
boya sanayi: dye industry; dyeing industry
müstahzar: ready-made drug; preparation
tanen: tannin
tanenli: tannic
dağlamak: cauterize
yumuşatma: annealing; softening
difüzör: diffuser
mülki amir: administrative chief
uygun görüşü: opinion of appropriateness*
Mahalli Çevre Kurulu: Local Environment Board
izin belgesi: *
İdari Usuller Tebliği: the Administrative Procedure Communication
batimetrik: bathymetric
dengeleme havuzu: compensating pool; balancing pool*
ön depo: bunker
arıtma çamuru: purification sludge*
devreye almak: circutitization
cüruf: slag
İmar Kanunu: Law on Public Improvement*
İta Amiri:


______________________________________________________________________

A | B |  | D | E  | F | G | H | I | J | K | L 
M | N | O | P | Q | R | S | T | U | V | W | Y | Z 



_______________________________Yorumlar_______________________________


_________________________