Akuatürk sitesinde M. Doğan Özdemir tarafından yayınlanan 10 Prehistorik Balık Türü
10. Kaygan Yuvarlak Ağızlılar (Myxinidae Ailesi)
varlıklarını sürdürmüşlerdir. Genellikle derin sularda
bulunan bu hayvanlar sık sık balçık yılanı olarak da isimlendirilmelerine
karşın, yılın balığı ile bir ilgileri bulunmamıştır ve hatta bir çok bilim
adamı bunların balık olduklarının bile söylenemeyeceğini savunmuştur.
Kafatasları mevcut olmasına karşın omurgaları bulunmamaktadır ve iki adet
beyinleri bulunur. Neredeyse kördürler. Büyük deniz memelileri ve balıkların
artıkları ile geceleri deniz dibinde beslenirler. Balçık ismini almalarının
nedeni balçığımsı, yapışkan bir bileşik üretebilmelerinden kaynaklanmıştır. Bu
bileşik kendisine saldıran predatör balığın solungaçlarının tıkanmasına ve
ölümüyle sonuçlanan bir saldırıya dönüşebilmektedir. Bu nedenle bilinen doğal
düşmanları yoktur.
9. Alepisaurus brevrostris ve Alepisaurus ferox
Alepisaurus sp., tarih öncesi görüntüye sahiptir. Çenesinde
bulunan keskin dişleri ve sırtında arkaya kadar uzanan yelkenvari dorsal
yüzgeci ile dikkat çekmiştir. Hatta bilimsel adı Alepisaurus ferox kulağa bir
dinazor adı gibi gelmektedir. 2 metre uzunluğa ulaşabilen bu tür polar bölgeler
hariç hemen her okyanusta görülebilmektedir. Predatör olmalarının yanı sıra
zaman zaman kendi türünden bireyleri de tükettiği bilinmektedir.
8. Arowana
Çok eski bir aile olan Osteoglossidae üyesi canlıların
geçmişi dinazorlar dönemine dayanmaktadır. Günümüzde Amazon ve Afrika, Asya ile
Avustralya’nın bazı bölümlerinde bulunmaktadırlar. Kimileri ekzotik canlı
olarak akvaryumlarda bakılmalarına karşın, çok vahşi türlerdir. Bulabildikleri
her türlü küçük balığı tüketmektedirler, hatta denizden yukarı doğru yapılan
yaklaşık 2 m.lik bir sıçrama ile kuş ve yarasaları da besin zincirlerine
katmaktadırlar. Çin’de arowanalara görünüşünden dolayı dragon balığı da
denmektedir ve ayrıca güzel haber getiricisi olduklarına inanılmaktadır.
(Fotoğraftaki canlı: Osteoglossum bicirrhosum)
7. Fırfırlı Köpekbalığı
Bilimsel adı Chlamydoselachus anguineus‘dır. Günümüzde
yaşayan ve 145.5–65.5 milyon yıl öncesine dayanan Cretaceous dönemine
(dinazorların hüküm sürdüğü dönem) ait en ilkel köpekbalığı örneklerinden
biridir. Genelde besinini keler oluşturur. Denizin dibinde yaşarlar ve bu
sebepten Chlamydoselachus anguineus‘u canlı olarak görmek çok nadir gerçekleşen
bir olaydır. İnsanlara karşı saldırgan değillerdir. Neredeyse tüm fırfırlı
köpekbalıkları hayatları boyunca hiç insan görmemektedirler, bilim adamları ve
balıkçılar ise ancak ölüleri ile karşılaşmaktadır.
6. Mersin Balıkları
Mersin balıkları (Aile: Acipenseridae), Dinazor devrinin
başlangıcına dayanan geçmişleri ile en fazla bilinen türlerden biridir. Havyar
elde edilmesi nedeniyle aşırı avlanmaya maruz kalmış bu canlılar günümüzde türü
tehlikede olanlar canlılar sınıfındadır. Vücutları zırhla kaplıdır ve 6 metreye
kadar büyüyebilmektedirler (büyük beyaz köpekbalığı boyutlarına yakın). Dipteki
küçük canlılar ile beslenmektedirler, insanlara karşı tehlikeli olmamalarına
karşın insanların onlara karşı tehlikeli olduğunu söyleyebiliriz.
5. Arapaima gigas
İngilizce’ye arapaima, Türkçe’ye ise arapayma olarak geçmiş bir türdür. Arowanaların yakın akrabaları olan arapaymalar bir çok kişi tarafından en büyük tatlı su balığı olarak nitelendirilmektedir. Yaklaşık 4,5 metreye kadar büyüyebilmelerine rağmen genellikle 2 metre boyunda bireylere rastlanmaktadır. Kısmen yavaş olan bu predatör balıklar dipteki canlılar ve küçük balıklar ile beslenmektedir, ağzına yakışır birşeyler bulamaması durumunda ise ağızlarına sığabilen bir çok canlıyı tüketebilmektedirler. Bu balığın en ilginç özelliklerinden bir tanesi bir çok su memelisi gibi havadan solunum yapmak zorunda olmasıdır. Arapaymalar insanlara karşı herhangi bir tehlike oluşturmamalarına karşın, balıkçılıkla avlanmaktadırlar. Arapaymalar günümüzde çok ender bulunan canlılar arasındadırlar, Miyosen Dönemine ait oldukları düşünülmesine karşın ait oldukları aile Osteoglossidae’nin çok daha eski bir geçmişi olması nedeniyle geçmişi dinazorlar dönemine bağlanmıştır.
4. Testere Balığı
Testere Balıkları Pristidae ailesine mensupturlar. En
bilinen türleri Pristis genusuna bağlı canlılardır. Geçmişleri Cretaceous
dönemine dayanmaktadır. Tür devamlılığı tehlike altında bulunan bu canlı, hem
tatlı hem de tuzlu su ortamlarında yaşayabilmektedir. Zaman zaman deniz
kıyısından 100 km içerilere kadar gittiği bilinmektedir. 7 metre uzunluğa
erişebilen testere balıkları genelde köpekbalıklarına benzetilmektedirler ancak
vatoz balıkları ile olan akrabalıkları daha yakındır. Ön tarafta bulunan
“testere”vari yapı bir çeşit sensör mahiyeti görmekte ve avlanmada gözlerinin
beceriksizliğini gidermektedir. Provake edildiklerinde çok tehlikeli
olabilmektedirler. Bilinen en büyük karnivor dinazor Spinosaurus’un ana besin
kaynağını oluşturmuşlardır. Bulunan fosillerde Spinosaurus’un dişleri arasında
Testere balığına ait omurlar bulunması bunun kanıtıdır.
3. Timsah Zargana
Bir tatlı su balığı olan Timsah Zargana (Atractosteus
spatula) Güney Amerika, Kuzey ve Doğu Meksika’da bulunan en büyük tatlı su
balığıdır (bazen kısa süreliğine deniz ile ilişiği olduğu düşünülmektedir).
Boyları 4 m.ye kadar erişebilmektedir. Timsahgillere benzeyen uzun çene yapısı,
bu çene yapısını alt ve üstte tamamlayan keskin dişleri nedeniyle bu ismi
almışlardır. Çok saldırgan canlılardır, insanlara karşı bir çok saldırıları
olmuştur. Ancak bugüne kadar Timsah Zargana tarafından öldürülen bir kişi
olmamıştır. Dünya’nın en eski balıklarındandır, geçmişi Cretaceous dönemine dayanmaktadır.
2. Senegal Bişiri
Afrika kökenli Senegal bişiri dinazorlara benzeyen sırt
yapısı nedeniyle sık sık dinazor yılan balıkları olarak da
isimlendirilmektedir. Bilimsel adı Polypterus senegalus‘dır. Bişirler olarak
bilinen büyük bir ailenin mensubu olduklarından dinazor ismi bu canlıya
yakışmaktadır, çünkü bişirler Cretaceous döneminde varolmuş canlılardır.
Akvaryum canlısı olarak beslenmektedirler. Vücutları ıslak olduğu müddetçe su
içinde kalmalarına gerek kalmaksızın uzun bir süre akvaryum tankı dışında
yaşayabilmektedirler. Bu yüzden bişirler, sık sık akvaryum tanklarından
kaçmaları ile meşhurdurlar.
1. Coelacanthlar
_______________________
M. Doğan Özdemir